20 Eylül 2009 Pazar
Bakteri DNA’sındaki Mucize
Bakteri, sahip olduğu yüzlerce değişik özelliğin yanı sıra Allah'ın üstün yaratmasını sergileyen bir DNA’ya sahiptir. Bilinen en küçük bakteri olan theta-x-174’ün DNA’sında 5.375 nükleotid bulunmaktadır. Normal boyutlardaki bir bakteride ise nükleotid sayısı 3 milyon kadardır. Kodlanmış bu bilgiler, bakterinin yaşaması için gereklidir ve bunlarda meydana gelebilecek en küçük bir değişiklik bile bakterinin ölmesine neden olacaktır. Evrimci astronom Carl Sagan, bakteri hücresindeki bu olağanüstü bilgi hazinesinin kapasitesini şu şekilde açıklar: “Basit bir hücredeki bilginin 1012 bite (bayt) kadar olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayı, Britannica Ansiklopedisinin yüz milyon sayfasına denk gelmektedir. (Carl Sagan, “LIFE" IN ENCYCLOPEDIA BRITANNICA: Macropedia (1974). Sf. 893-894) Yüz milyon sayfalık bu bilgi 2-3 mikron büyüklüğündeki bakterinin içinde bulunan DNA’da mevcuttur. 2-3 mikron büyüklüğündeki bu hücrenin içinde bilgi taşıyan bu sarmalın uzunluğu ise 1400 mikrondur. Burada 1 mikronun, 0,001 mm. gibi çok küçük bir birim olduğunu unutmamak gerekir. Özel bir dizayn ile bu müthiş bilgi zinciri, kendisinden binlerce kat küçük bir organizmanın içine sığdırılmıştır. Bu yaratılış harikasının içinde gerçekleşen işlemler ise mükemmel bir organizasyon ve şuurlu bir birlikteliği gösterir. Konuyla ilgili olarak Antropolog Loren Eiseley şu açıklamada bulunmaktadır: “En basit olarak kabul ettiğimiz hücrenin içindeki fizyo-kimyasal organizasyonun detaylarını kavramak bizim kapasitemizi aşmaktadır.” (Loren Eiseley, The Immense Journey, 1957, sf.206) Şunu tekrar belirtmekte yarar vardır: Bu derece yüklü bir bilgi, sadece “tek bir” hücrenin yaşaması için gereklidir. Bakterilerin, dünyanın her yanına yayılmış organizmalar olduğu düşünüldüğünde, böylesine bir bilginin her bir bakteri hücresinde aynı özen ve sıralama ile var olduğunu bilmek oldukça hayret vericidir. Böylesine bir sistem tesadüfen oluşabilir mi? Bu sistemin tesadüfen oluşamayacağını daha iyi görebilmek için DNA molekülünü daha yakından tanıyalım. Bakterinin genomunun içinde taşıdığı bilgiyi biyofizik uzmanı Dr. Lee Spetner şu şekilde açıklamıştır: “Genom (DNA molekülü) çok fazla bilgi taşıyabilmektedir. Örneğin bir bakterinin genomu, birkaç milyon sembolden oluşan bir dizidir. Bir memelinin genomu ise 2-4 milyar sembolden oluşmaktadır. Eğer bu sembolleri sıradan bir tür kitabın içerisine bassaydınız, bir bakteri için olan kitap yaklaşık olarak 1.000 sayfa olacaktı... Bu bilginin hepsi her bir hücrenin küçücük kromozomlarının içerisindedir.” (Dr. Lee Spetner, Not By Chance, Shattering The Modern Theory of Evolution, 1998, sf. 30) Aynı şekilde I. L. Cohen, evrim teorisindeki çelişkileri ve imkansızlıkları sergilediği kitabı “Darwin Was Wrong”da (Darwin Hatalıydı veya Yanılmıştı) bir bakteri DNA’sının tesadüfen meydana gelmesinin imkansızlığını şu şekilde belirtmiştir: “DNA’nın tesadüfen ortaya çıkma ihtimali oldukça azdır. ‘İhtimal faktörleri esas alındığında... 84’ün üzerinde nükleotide sahip olan herhangi bir DNA sarmalı tesadüfi mutasyonların ürünü olamayacaktır. Bu aşamada ihtimaller 4.80 x 1050’de 1’dir. Böyle bir sayı eğer yazılsaydı, şöyle olacaktı: 80,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000... Matematikçiler 1050’nin üzerindeki herhangi bir sayının meydana gelme ihtimalinin istatistiksel olarak '0' olduğu konusunda hemfikirdirler. En küçük bakteri de dahil olmak üzere, bildiğimiz herhangi bir tür, 100 ya da 1.000’den çok daha fazla nükleotide sahiptir. Gerçekten tek hücreli bakteriler, çok özel bir dizilimle sıralanmış olan yaklaşık olarak 3.000.000 kadar nükleotid sergilemektedirler. Bunun anlamı şudur: Bilinen herhangi bir türün, tesadüfi olayların -tesadüfi mutasyonların- ürünü olmasının matematiksel ihtimali yoktur.” (L. Cohen, Darwin Was Wrong, 1984, sf. 205) Bakterilerin Üremesi Bakteriler çoğalmak için çeşitli mekanizmalar kullanırlar. Bu süreçte, ikiye bölünerek, spor haline gelerek veya eşeyli olarak üreyebilirler. Bu çoğalma işlemi de, bakterinin ne kadar kompleks bir yapıya sahip olduğunun diğer bir delilini teşkil eder. Bakteri hücresi bölünmeden önce kromatin adı verilen yapı bölünür ve yavru hücreler 30 dakika içinde tam büyüklüğe ulaşarak yeniden bölünmek için hazır olurlar. Bakteriyel hücre bölünmesi sırasında akıllıca tasarlanmış bir sistem devrededir. Bu tasarım sırasında meydana gelen DNA kopyalanması ve hücre bölünmesi, indirgenemez kompleksliğe bir örnektir. Yani sistemin çalışabilmesi için, sistemi oluşturan bütün parçaların aynı anda ve eksiksiz olarak birarada bulunmaları gerekmektedir. Böyle bir durumda evrim teorisinin temel iddiası olan kademeli ve tesadüfi gelişim fikri, geçersiz bir hale gelmekte ve çürümektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalar bu kompleks sistemin, tahmin edilenden çok daha karmaşık olduğunu ortaya koymaktadır. Tek Bir Hücrede Sergilenen Akıl ve Sanat Buraya kadar verilen örneklerden de anlaşılacağı gibi, bakteriler, evrimcilerin iddia ettikleri gibi basit veya ilkel canlılar değildirler. Bütün canlı organizmalarda olduğu gibi, bakteriler de kompleks yapılara ve mekanizmalara sahiptirler. Hücre içinde gerçekleşen işlemler ve tek hücreli canlıların üstlendikleri görevler büyük bir uyum içerisindedir. Yani bakteriler, yaptıkları işler için gerekli olan ideal tasarıma sahiptirler. Burada ortaya çıkan evrimci yanılgı, bakteri hücresini, insan hücresi gibi çok farklı amaçlarla donatılmış bir yapıyla kıyaslamaktan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla böyle bir karşılaştırma sonucunda bakteri hücresinin, insan hücresine göre daha ilkel olduğu ortaya çıkmaz. İki sistem de kendi içlerinde en fazla kompleksliğe sahiptirler. Ancak üstlendikleri görevlere göre farklılaşmış durumdadırlar. Tek bir hücrede sergilenen bu akıl ve sanat, kuşkusuz, küçücük bir varlığa bu muhteşem özellikleri veren Allah’ın yarattığı mucizeleri ve Allah’ın sonsuz ilmini görmek için büyük bir fırsattır.